Kolloidal Gümüş Suyunun Kanıtlanmış 8 Faydası
27 Aug 2018
Kolloidal gümüş suyu, hücresel solunum üzerinde direkt bir etkiye sahip olmak suretiyle, vücuda birçok şekilde fayda sağlamaktadır. Tıbbi literatür tarafından da desteklenen sekiz kanıtlanmış faydası aşağıda sunulmaktadır.
1. Antibakteriyel Özelliği
Literatüre göre kolloidal gümüş suyunun antibiyotiklere dirençli durumları kontrol etme becerisi şaşırtıcıdır. 1980’lerde UCLA Tıp Fakültesi’nde çalışan Larry C. Ford, MD, az miktarda gümüşe maruz kaldığında birkaç dakika içinde tahrip olan 650’den fazla farklı hastalığa neden olan patojeni belgelemiştir.
Diğer taraftan, kolloidal gümüş suyu, yaygın kullanılan antibiyotiklerin tersine, kendisi tarafından yok edilen organizmalarda direnç veya bağışıklığa da yol açmamaktadır.
2. Yara Bakımı ve Cilt Sağlığında Kolloidal Gümüş Suyu
Doktor Robert O. Becker, kolloidal gümüşün cildi ve diğer yumuşak dokuların iyileşmesini hızlandırdığını açıklamıştır. 2012 yılında Pharmacognosy Communications tarafından yapılan bir araştırma makalesinde, bazı kolloidal gümüş preparatlarının yanık, periodontit ve diğer koşulları tedavi etmek için topikal kullanım açısından düşünülmesi önerilmiştir.
Örneğin, güçlü bir anti-fungal olduan saçkıranın kolloidal gümüşle tedavi edilebileceği ortaya konulmuştur.
Cildin en üst katmanında yaşayan bir mantarın sebep olduğu bir başka rahatsızlıkta ciltte yuvarlak, pul pul katmanlar görünmektedir. Bu rahatsızlık bulaşıcıdır, cilt temasıyla ve giysiler yoluyla bulaşması muhtemeldir.
Kolloidal gümüş suyu bu tür rahatsızlıkların yanısıra, sedef hastalığı ve egzama gibi birçok deri şikayetlerinin giderilmesine de fayda sağlamaktadır. Cilt yıpranmalarda yatıştırıcı ve hatta yanıklarda doku hasarını onarıcı etkisi bilinmektedir.
3. Kolloidal Gümüş Suyunun Antiviral Özelliği
Kolloidal gümüş suyunun faydaları, HIV / AIDS, pnömoni, herpes, zona ve siğillerle mücadelede anti-viral olarak deneyimlenebilmektedir. Optimum Beslenme Enstitüsü’nden Dr. Martin Hum, virüsleri hızlı bir şekilde durdurmanın doğal yollarından biri olarak kolloidal gümüşü önermektedir.
Kolloidal gümüş suyunun virüsün yapısını bozabildiği ve AIDS hastalarında HIV virüsünün aktivitesini azaltabildiği görülmüştür. Ayrıca kolloidal gümüşün Hepatit C virüsüne karşı etkinliği hakkında da çok sayıda makale bulunmaktadır.
4. Konjunktivit ve Kulak Enfeksiyonlarına Karşı Kolloidal Gümüş Suyu
Konjunktivit göz bezi ve göz kapağı astarını kaplayan iltihaplı bir mukoza hastalığıdır ve buna da bir bakteriyel veya viral enfeksiyon neden olmaktadır.
Kolloidal gümüş suyu bu tahriş edici ve aşırı bulaşıcı virüs ve bakterilere karşı hızlı önlem almak için kullanılabilir.
Enfekte olmuş göze uygulandığında, enfekte olmuş hücreleri elektromanyetik olarak çekerek ve elimine edilmesi için onları kan dolaşımına göndererek durumu topladığı bilinmektedir.
Modern reçeteli antibiyotik ilaçları, belirli ve sınırlı bakteri sınıflarına karşı tasarlanmıştır. Ancak kulak enfeksiyonlarına birden çok bakteri sınıfı veya hatta mantar neden olmuş olabilir. Bu durumda, bilinen antibiyotikler kullanışsız kalırken kolloidal gümüş, enfeksiyonlara neden olabilecek bu tür mikroorganizmalara karşı etkili olur.
5. Anti-inflamatuar Özelliği
Kolloidal gümüş aynı zamanda harika bir anti-inflamatuar terkiptir. Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH) araştırmacıları, kolloidal gümüş kullananlarda iltihaplanmanın etkilerini incelemişlerdir. Gümüş ile tedavi edilen domuzların iltihaplı ciltlerinin 72 saate yakın bir sürede normal deriye dönmeye başladığını, gümüş ile tedavi edilmemiş diğer grupların ise iltihaplı kaldığını tespit etmişlerdir.
6. Sinüzite Karşı Kolloidal Gümüş Suyu
2017 yılında Uluslararası Alerji ve Rinoloji Forumu’nda yayınlanan bir araştırmaya göre, sinüs enfeksiyonlarını kontrol etmek için yaygın olarak kullanılan kolloidal gümüşün, burun spreyi olarak da faydalı olabileceği belirtilmektedir.
Yapılan son araştırmalarda, patojenlerin oluşturduğu gizli enfeksiyonların, yaygın alerjiler ve astım ile ilişkili solunum yolu inflamasyonuna neden olabileceğini gösterdiği dile getirilmektedir. Kolloidal gümüş 'Pseudomonas aeruginosa' enfeksiyonlarını yok etmekte, bu da havadaki alerjenlerden kaynaklı rahatsızlıkların giderilmesinde etkili olmaktadır.
7. Soğuk Algınlığına Karşı Kolloidal Gümüş Suyu
Bazı araştırmacılar, kolloidal gümüşün, domuz gribi gibi soğuk algınlığının yanı sıra birçok grip türünün önlemesine yardımcı olduğunu dile getirmektedirler.
Bunun klinik olarak test edilmesi için yapılan araştırmalar sınırlı kalmıştır. 2011’de NIH, 12 yaşın altındaki soğuk ve burun tıkanıklığı yaşayan 100 çocuğu iki gruba ayırmıştır. Birinci gruba kolloidal gümüş ve beta glukan çözeltisi, ikinci gruba tuz çözeltisi tedavisi uygulanmıştır. İki grup da tedaviden faydalanmasına rağmen, kolloidal gümüş grubundaki çocukların %90’ının tamamen iyileştiği görülmüştür.
8. Zatürreye Karşı Kolloidal Gümüş
Bronşit veya zatürre ile mücadelede modern tedavilerin etkilerinin sınırlı kaldığı bilinmektedir. Tipik tedavide antibiyotikler ilk savunma hattı olarak uygulanmakta, ancak pnömoni viral olduğunda, antibiyotikler yetersiz kaldığı ortaya çıkmaktadır.
Kolloidal gümüş, patojenlere karşı da olsa bu tür durumlarda yardımcı olabilmektedir. Dahili olarak alındığında, gümüş suyu doğrudan bronşit veya pnömoniye neden olan akciğerlerde bulunan mikroplarla temas etmektedir. Temelde solunum desteğini kullandıkça da aynı etkiyi göstermekte ve kısa sürede enfekte olmuş bölge gümüş iyonlarının etkisiyle temizlenmektedir.
1. Antibakteriyel Özelliği
Literatüre göre kolloidal gümüş suyunun antibiyotiklere dirençli durumları kontrol etme becerisi şaşırtıcıdır. 1980’lerde UCLA Tıp Fakültesi’nde çalışan Larry C. Ford, MD, az miktarda gümüşe maruz kaldığında birkaç dakika içinde tahrip olan 650’den fazla farklı hastalığa neden olan patojeni belgelemiştir.
Diğer taraftan, kolloidal gümüş suyu, yaygın kullanılan antibiyotiklerin tersine, kendisi tarafından yok edilen organizmalarda direnç veya bağışıklığa da yol açmamaktadır.
2. Yara Bakımı ve Cilt Sağlığında Kolloidal Gümüş Suyu
Doktor Robert O. Becker, kolloidal gümüşün cildi ve diğer yumuşak dokuların iyileşmesini hızlandırdığını açıklamıştır. 2012 yılında Pharmacognosy Communications tarafından yapılan bir araştırma makalesinde, bazı kolloidal gümüş preparatlarının yanık, periodontit ve diğer koşulları tedavi etmek için topikal kullanım açısından düşünülmesi önerilmiştir.
Örneğin, güçlü bir anti-fungal olduan saçkıranın kolloidal gümüşle tedavi edilebileceği ortaya konulmuştur.
Cildin en üst katmanında yaşayan bir mantarın sebep olduğu bir başka rahatsızlıkta ciltte yuvarlak, pul pul katmanlar görünmektedir. Bu rahatsızlık bulaşıcıdır, cilt temasıyla ve giysiler yoluyla bulaşması muhtemeldir.
Kolloidal gümüş suyu bu tür rahatsızlıkların yanısıra, sedef hastalığı ve egzama gibi birçok deri şikayetlerinin giderilmesine de fayda sağlamaktadır. Cilt yıpranmalarda yatıştırıcı ve hatta yanıklarda doku hasarını onarıcı etkisi bilinmektedir.
3. Kolloidal Gümüş Suyunun Antiviral Özelliği
Kolloidal gümüş suyunun faydaları, HIV / AIDS, pnömoni, herpes, zona ve siğillerle mücadelede anti-viral olarak deneyimlenebilmektedir. Optimum Beslenme Enstitüsü’nden Dr. Martin Hum, virüsleri hızlı bir şekilde durdurmanın doğal yollarından biri olarak kolloidal gümüşü önermektedir.
Kolloidal gümüş suyunun virüsün yapısını bozabildiği ve AIDS hastalarında HIV virüsünün aktivitesini azaltabildiği görülmüştür. Ayrıca kolloidal gümüşün Hepatit C virüsüne karşı etkinliği hakkında da çok sayıda makale bulunmaktadır.
4. Konjunktivit ve Kulak Enfeksiyonlarına Karşı Kolloidal Gümüş Suyu
Konjunktivit göz bezi ve göz kapağı astarını kaplayan iltihaplı bir mukoza hastalığıdır ve buna da bir bakteriyel veya viral enfeksiyon neden olmaktadır.
Kolloidal gümüş suyu bu tahriş edici ve aşırı bulaşıcı virüs ve bakterilere karşı hızlı önlem almak için kullanılabilir.
Enfekte olmuş göze uygulandığında, enfekte olmuş hücreleri elektromanyetik olarak çekerek ve elimine edilmesi için onları kan dolaşımına göndererek durumu topladığı bilinmektedir.
Modern reçeteli antibiyotik ilaçları, belirli ve sınırlı bakteri sınıflarına karşı tasarlanmıştır. Ancak kulak enfeksiyonlarına birden çok bakteri sınıfı veya hatta mantar neden olmuş olabilir. Bu durumda, bilinen antibiyotikler kullanışsız kalırken kolloidal gümüş, enfeksiyonlara neden olabilecek bu tür mikroorganizmalara karşı etkili olur.
5. Anti-inflamatuar Özelliği
Kolloidal gümüş aynı zamanda harika bir anti-inflamatuar terkiptir. Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH) araştırmacıları, kolloidal gümüş kullananlarda iltihaplanmanın etkilerini incelemişlerdir. Gümüş ile tedavi edilen domuzların iltihaplı ciltlerinin 72 saate yakın bir sürede normal deriye dönmeye başladığını, gümüş ile tedavi edilmemiş diğer grupların ise iltihaplı kaldığını tespit etmişlerdir.
6. Sinüzite Karşı Kolloidal Gümüş Suyu
2017 yılında Uluslararası Alerji ve Rinoloji Forumu’nda yayınlanan bir araştırmaya göre, sinüs enfeksiyonlarını kontrol etmek için yaygın olarak kullanılan kolloidal gümüşün, burun spreyi olarak da faydalı olabileceği belirtilmektedir.
Yapılan son araştırmalarda, patojenlerin oluşturduğu gizli enfeksiyonların, yaygın alerjiler ve astım ile ilişkili solunum yolu inflamasyonuna neden olabileceğini gösterdiği dile getirilmektedir. Kolloidal gümüş 'Pseudomonas aeruginosa' enfeksiyonlarını yok etmekte, bu da havadaki alerjenlerden kaynaklı rahatsızlıkların giderilmesinde etkili olmaktadır.
7. Soğuk Algınlığına Karşı Kolloidal Gümüş Suyu
Bazı araştırmacılar, kolloidal gümüşün, domuz gribi gibi soğuk algınlığının yanı sıra birçok grip türünün önlemesine yardımcı olduğunu dile getirmektedirler.
Bunun klinik olarak test edilmesi için yapılan araştırmalar sınırlı kalmıştır. 2011’de NIH, 12 yaşın altındaki soğuk ve burun tıkanıklığı yaşayan 100 çocuğu iki gruba ayırmıştır. Birinci gruba kolloidal gümüş ve beta glukan çözeltisi, ikinci gruba tuz çözeltisi tedavisi uygulanmıştır. İki grup da tedaviden faydalanmasına rağmen, kolloidal gümüş grubundaki çocukların %90’ının tamamen iyileştiği görülmüştür.
8. Zatürreye Karşı Kolloidal Gümüş
Bronşit veya zatürre ile mücadelede modern tedavilerin etkilerinin sınırlı kaldığı bilinmektedir. Tipik tedavide antibiyotikler ilk savunma hattı olarak uygulanmakta, ancak pnömoni viral olduğunda, antibiyotikler yetersiz kaldığı ortaya çıkmaktadır.
Kolloidal gümüş, patojenlere karşı da olsa bu tür durumlarda yardımcı olabilmektedir. Dahili olarak alındığında, gümüş suyu doğrudan bronşit veya pnömoniye neden olan akciğerlerde bulunan mikroplarla temas etmektedir. Temelde solunum desteğini kullandıkça da aynı etkiyi göstermekte ve kısa sürede enfekte olmuş bölge gümüş iyonlarının etkisiyle temizlenmektedir.
